Kamu Gözetimi Kurumu İkinci Başkanı Doç. Dr. Hayrettin Kurt, kripto varlık alım ve satımının sözleşmeler hukuku çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Kurt, “TL’nin itibarına etkisi, döviz talebine yansımaları ve veri güvenliği iyi çalışılması gereken başlıklar. Biz öncelikle Blokchain alanını regüle etmeliyiz” dedi.
Kurt, Hukukun Üstünlüğü Derneği tarafından Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) düzenlenen “Dijital Devrimde Hukuki Paradigmalar – Kripto Varlıklar ile Blokchain’de Bir Aysberg Analojisi” konulu söyleşide konuştu. 2019-2022 yılları arasında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı da yapan Kurt, sunumunda, kripto varlık ekosistemindeki gelişmelere ve risklere dikkat çekti.
Geleneksel suçların artık dijital ortama taşındığına işaret eden Kurt, “Suç örgütleri finansal teknolojiler üzerinden para kazanmanın yollarını öğrendi. Uyuşturucu ticaretinin yüzde 80’i, silah satışlarının yüzde 20’si Darknet piyasasında yapılıyor. Mücadele artık finansal alanlara kaydı. Kripto para suistimallerin yoğun olduğu bir yer. Küresel kripto varlık piyasası büyüklüğü 2.2 trilyon dolar. Türkiye’de ise bu rakam 47 milyar TL. İşlem için en çok ziyaret edilen ülkeler bakımından sıralama; ABD, Çin, İngiltere ve Kanada şeklinde ilerliyor” diye konuştu.
Dünya genelinde kripto varlıklarla ilgili dört başı mamur bir düzenlemenin bulunmadığına da dikkati çeken Kurt, şunları kaydetti: “ABD ve Japonya vergilendirme açısından emtia olarak değerlendiriyor. Fransa menkul varlık kabul ediyor. Ülkeler kriptoların vergisel yönleriyle ilgilenmişler. Türkiye’de ise bu kripto varlıkların tek bir ekonomi kurumunun denetimine tabii tutulması doğru olmaz. Özellikle kripto alım ve satımı ile ilgili meselenin sözleşmeler hukuku çerçevesinde düzenlenmesi doğru olacaktır. Kripto paralarla işlem yapılması noktasında dünyada ilk 5’teyiz. TL’nin itibarına etkisi, döviz talebine yansımaları ve veri güvenliği iyi çalışılması gereken başlıklar. Bizim öncelikle Blokchain alanını regüle etmemiz gerekiyor.”